bulamadim:(
21-03-2024
Anayasa Mahkemesi 27/12/2023 tarihinde E.2020/52 numaralı dosyada, (59) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin; 6. maddesiyle (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin değiştirilen 385. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “…veya denetletmek;…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, 21. maddesiyle (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne eklenen 409/A maddesinin konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.
A. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Sanayi Ürünlerinin Uygunluğunu Üçüncü Kişilere Denetlettirmesine İmkân Tanıyan Kuralın İncelenmesi
Dava konusu kuralla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının (Bakanlık) sanayi ürünlerinin idari ve teknik düzenlemelere ve Türk standartlarından gerekli gördüklerine uygunluğunu üçüncü kişilere denetlettirmesi öngörülmüştür.
Anayasa’nın 47. maddesinde özel hukuk sözleşmeleri aracılığıyla gerçek veya tüzel kişilerin kamu hizmetlerinin sunumuna dâhil edilmelerine imkân tanınmıştır. Bununla birlikte hangi kamu hizmetlerinin ne tür özel hukuk sözleşmeleriyle gerçek kişilere veya özel hukuk tüzel kişilerine gördürüleceğinin kanunla belirlenmesi gerekmektedir. Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine göre “Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.” Bu bağlamda söz konusu düzenlemenin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (CBK) ile belirlenmesi mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
B. Bakanlığa Döner Sermaye İşletmesi Kurma Yetkisi Veren Kuralın İncelenmesi
Dava konusu kural ile Bakanlığa döner sermaye işletmesi kurma yetkisi verilmiştir. Ayrıca kuralla döner sermaye miktarının belirlenmesine, elde edilen kârların sermayeye eklenmesine ve bu kârların genel bütçeye gelir kaydedilmesine ilişkin hususlarda düzenleme yapılmıştır. Kuralın (2) numaralı fıkrasında ise kurulacak işletmenin faaliyet alanları, gelirleri, giderleri, işleyişi ve denetimi ile diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.
Kamu kurumları bünyesinde kurulan döner sermaye işletmeleri, belli bir sermaye ile kurulan ve kâr-zarar hesabına göre faaliyette bulunan kuruluşlardır. Dava konusu kural gereği kurulması öngörülen döner sermaye işletmesinin de benzer amaçlarla faaliyette bulunacağı anlaşılmıştır. Dolayısıyla kamu gelir ve giderleriyle doğrudan ilgili bulunduğu ve elde edilecek gelirlerin kamu geliri niteliğinde olduğu görülmüştür.
Anayasa’nın 106. maddesi uyarınca bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulmasına ilişkin düzenlemelerin CBK ile yapılması mümkündür. Bununla birlikte kamu gelirlerine yönelik hususların teşkilatlanmanın zorunlu bir unsuru olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu itibarla döner sermaye işletmesinin faaliyeti neticesi elde edilecek gelirin kamu geliri olduğu gözetildiğinde işletmenin kuruluşuna, sermaye yapısına ve gelir getirici faaliyetlerine yönelik düzenlemelerin münhasıran kanunla yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.